top of page

Batı Antalya Havalimanı

Batı Antalya bölgesi, Alternatif Turizm olarak tanımlanan İnanç, Yatçılık, Arkeolojik ve eko turizm gelişimi için büyük potansiyele sahiptir.

 

Ancak çeşitli alternatif turizm olanaklarına rağmen, bölgede turizm fazla gelişememiş olup bunun en önemli sebebi ise dağlık topografik yapı, koruma tedbirleri ve buna paralel olarak karayolu ulaşımındaki güçlükler ile havalimanlarına olan uzaklıktır. 

 

Bölgedeki çok yüksek sayıda arkeolojik ve doğal sit alanları mevcut olup bunların büyük çoğunluğu tescilli ve koruma altındadır. ‎Koruma alanlarının yoğunluğuna paralel olarak bölgede konaklama tesis yatırımları genellikle küçük butik oteller, pansiyonlar ve villa tesisleri şeklinde olmuştur. 

 

Turizmin gelişimi ve yöre halkının turizmden sağladığı gelirin düşük seviyelerde kalmasının sebepleri ise ulaşım imkânlarındaki kısıtlamalar ve buna paralel olarak yüksek gelir gurubuna mensup turistlerin bölgeye geliş güçlüklerinden kaynaklanmaktadır. 

Özellikle Kaş ve Kalkan yat turizminin de avantajı ile turizm gelişiminde öne çıkmış olsalar da Antalya ve Dalaman havalimanlarına olan uzaklıkları nedeniyle potansiyellerine paralel bir gelişim ve gelir elde edememişlerdir. 

 

Son senelerde bu coğrafyada ikinci ev olarak tanımlanan konut sayılarında ve sezonluk oturumlarda artış olmuş olsa da bunun gerçek bir turizm hareketi ve geliri olarak tanımlanması da mümkün değildir. 

 

Bölge eşsiz doğal güzelliği, Arkeolojik zenginliği ve korunaklı sahil yapısı nedeniyle yatçılar için çok cazip bir parkurdur. Ancak, Kaş’da geçtiğimiz senelerde inşa edilmiş olan 700 yat kapasiteli modern yat limanı ile Finike yat limanı, Kalkan ve Üçagız barınakları ise keza yine kara ve havayolu ulaşım güçlükleri nedeniyle potansiyellerinin çok altında bir doluluk oranına sahiptir.‎ Şu anda inşaatı bitme asamasında olan 750 yat kapasiteli Demre yat limanının da akıbeti aynı olacaktır.

 

Batı Antalya’da havalimanı ihtiyacı uzun seneler öncesi anlaşılmıştır. Ancak bölgenin coğrafi yapısı, bölgedeki doğal ve arkeolojik koruma alanları ile orman ve doğal hava manialarının fazlalığı nedeniyle uygun yer tespiti henüz sağlanabilmiştir.

 

Batı Antalya Havalimanının, Kaş ilçesinin çok küçük yerleşim birimleri olan Ağullu, Pınarbaşı ve Çukurbağ mahalleleri ile Elmalı yol sapağı ortasında yer alan yüksek bir plato üzerine yapılması söz konusu olup, pist ve terminal yapımı için tespit edilen arazi hiçbir şekilde konut ve yerleşim alanı, ormanlık, arkeolojik veya doğal sit alanı değildir. ‎Lokasyonun Kaş merkezindeki yoğun yerleşim alanlarına uzaklığı ise takriben 10 kilometredir. 

Pist 2750 metre uzunluğunda ve 45 metre genişliğinde planlanmaktadır. Dolayısıyla Batı Antalya ile potansiyel turizm destinasyonları arasında sefer yapması olası tüm uçak tiplerinin kullanımına uygun teknik özellikte ve kapasitededir. 

Planlanan pistin yön itibari ile konumlandırılması gereği, iniş ve kalkış yapacak olan uçakların yüksek toplu yerleşim alanları üzerlerinden geçişleri de söz konusu değildir.

 

Havalimanı pisti ve apronu için kullanılacak toplam arazi ise takriben 750,000 m2 (750 dönüm) civarında olup yaklaşım ve güvenlik bölgesi kısıtlamaları ile birlikte 2,500,000 m2 (2,500 dönüm) civarlarında olacağı tahmin edilmektedir.

 

Yine irtifa açısından da pist ve apron bölgesi deniz seviyesinden takriben 650 metre yükseklikte olup en yakın küçük yerleşim alanlarından asgari takriben 150 metre daha yüksekte bulunmaktadır.

 

Havalimanın uluslararası standartlarda olması ise turizm ve uçuş güvenliği açısındandır. Yapılacak olan havalimanı trafiğinin Antalya veya İstanbul havalimanları gibi yüksek kapasitede olması ve dolayısıyla havalimanı pist sayısının ve terminal büyüklüğünün de benzer ölçekte olması mümkün değildir. Zira havalimanı çevresinde halihazırda yüksek yolcu ve uçak trafiği oluşturabilecek herhangi bir metropol, nüfus yoğunluğu ve konaklama kapasitesi mevcut olmadığı gibi bundan sonraki senelerde de bunun oluşumuna imkan verecek yapılaşma ile gelişmenin sağlanması coğrafi şartlar ve koruma tedbirleri nedeniyle mümkün değildir.

Ayrıca öngörülen havalimanında uçak bakım, onarım ve hangarların yer alması ise hiç bir zaman olası olmadığı için, uzun vadeli plan kapsamında dahi değerlendirilmemektedir.

 

Benzer durum, kitle turizmi olmayan ve sezonluk faaliyet gösteren birçok destinasyonda ve özellikle bazı Yunan adalarında da söz konusudur. Hatta benzer özellikte ki bazı destinasyonlarda havalimanları sadece sezonluk hizmet vermekte ve pist ve basit hizmet yapıları haricinde terminal binalarını dahi içermemektedir. 

 

Planlanan havalimanı, takriben 12,000,000 m2 (12,000 dönüm) büyüklüğünde, yerleşim olmayan, makilik ve kayalık bir plato üzerinde, büyük çoğunluğu 163/1 parsel numaralı ve 6,387,000 m2 (6,387 dönüm) büyüklüğündeki orman vasfındaki arazi üzerinde yer alacaktır. Dolayısıyla, havalimanının çevresindeki daha düşük rakım'da ki coğrafyada bulunan bitki örtüsüne direk veya indirek menfi bir etkisinin olması da söz konusu olamayacağı gibi, bilakis uluslararası kurallar gereği oluşturulacak olan güvenlik ve yaklaşım bölgeleri ile yapılaşma sınırlamaları nedeniyle ilave koruma alanlarının oluşumu söz konusu olacaktır.

 

Havalimanının yer alacağı platonun üzerinde tespit edilmiş sadece bir antik sarnıç ve müştemilatının yer aldığı tespit ve tescil edilmiş olup, yapılacak planlamada pist, apron ve terminal ünitelerinin adı geçen arkeolojik yapılar üzerinde yer alması ve bunlara zarar vermesi söz konusu olmayıp, bilakis terminal binası yanında koruma ve teşhir imkânı sağlanacaktır.

 

Yine bu vasıftaki arazinin hiçbir zaman konut alanı ve benzer kullanımlar için imara açılması ve tahsisi de Orman Kanunu gereği mümkün değildir. Diğer taraftan bu arazi üzerinde fiili orman oluşumu ile tarım yapılması da arazinin büyük oranda ki kayalık yapısı nedeniyle olasılık dışındadır. 

 

Diğer taraftan Kaş merkezindeki yoğun yapılaşma ve yerleşimin havalimanı için planlanan bölgeye doğru genişlemesi bölgenin coğrafi yapısı ve koruma alanları nedeniyle söz konusu değildir. 

 

Havalimanı sayesinde bölgeye turistlerin daha kolay ulaşımı sağlanacaktır. Bu durum üst gelir grubuna ait olan turistler ile yöre halkının ulaşımları için de büyük kolaylık yaratacaktır. Dolayısıyla talep artışı bölgeye özgün alternatif turizmin gelişmesine imkan sağlayacak, bu vesile ile daha fazla butik otel ve villa oluşumu ile yat kapasitesi artışı sağlanacaktır. Turist sayısının artışına paralel olarak bölge tarımı, hayvancığı ve ticareti de gelişim sağlayacaktır. 

 

Demre'de Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Turizm Merkezi ilan edilen kesimde yatırımcılara tahsisi yapılmış beheri takriben 50 dönüm olan 8 parsel'de yapılaşma koşulları da bölgenin karakteristiği ve alternatif turizm kriterleri gereği beher tesis için azami 600 yatak kapasitesi ile sınırlandırılmıştır. 

 

Havalimanı, bölgenin iç kesimlerinde yer alan arazilerde yayla ve golf turizminin gelişimine de imkân yaratacaktır.

 

Sonuç olarak Batı Antalya Havalimanı, yöre halkının refah ve ekonomik kalkınmasına hizmet edecek bölgede ki yaşam standardının artmasına vesile olacaktır. 

bottom of page